İsrail İran’da 100’den Fazla Stratejik Noktayı Vurdu Yeraltı Nükleer Tesisler Hâlâ Hedefte mi
İsrail, 13 Haziran 2025 Cuma gecesi İran'a yönelik başlattığı geniş kapsamlı “Yükselen Aslan” adlı askeri operasyonla, ülke genelinde nükleer altyapılar ve askeri yönetim merkezleri dahil 100’ün üzerinde stratejik noktayı hedef aldı. Tahran, İsfahan, Tebriz, Kirmanşah ve Şiraz gibi şehirlerdeki önemli tesislere yapılan saldırıların ardından gözler, henüz hedef alınmamış nükleer altyapılara çevrildi.
Nükleer Programın Kalbine Saldırı
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun açıklamalarına göre, operasyonun öncelikli hedefleri İran’ın nükleer zenginleştirme programı, balistik füze üretim merkezleri ve bu alanda görev yapan bilim insanları oldu. Tahran'a yaklaşık 250 kilometre uzaklıktaki Natanz nükleer tesisi vurulan noktalar arasında yer aldı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), saldırıyı doğruladı.
İran’ın yeraltı santrifüj komplekslerinin yer aldığı Natanz sahası, uzun süredir hem askeri hem diplomatik tartışmaların merkezindeydi. Ancak bu tesiste oluşan hasarın boyutuna dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Tahran ve Çevresindeki Hedefler
ABD merkezli Savaş Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, İsrail’in Tahran’daki saldırıları Farahzad, Amir Abad, Andarzgou, Lavizan, Asatid-e Sarv, Nobonyad ve Langari mahalleleri ile Jahan Koudak Kulesi’ne yoğunlaştı. Tahran’ın kuzey ve batısındaki bu bölgeler, nükleer araştırma merkezleri ve istihbarat birimlerine ev sahipliği yapmasıyla biliniyor.
Vurulan Diğer Stratejik Noktalar
İsfahan çevresinde füze üretim tesisleri, Tebriz yakınlarında radar ve hava savunma sistemleri, Kirmanşah bölgesinde ise IRGC’ye (İran Devrim Muhafızları) ait üsler hedef alındı. Operasyonda toplam 200 savaş uçağı ve 330’dan fazla mühimmat kullanıldı.
İranlı nükleer fizikçilerden Fereydoun Abbasi-Davani ve Mohammad Mehdi Tehranchi’nin de hedefler arasında yer aldığı ve duruma dair netleşmeyen bilgiler bulunduğu bildirildi.
Henüz Vurulmayan Kritik Tesisler
İsrail’in saldırılarında henüz hedef alınmayan bazı stratejik tesisler dikkat çekiyor. Bunların başında Fordow yeraltı zenginleştirme tesisi, Isfahan Araştırma Kompleksi ve İran’ın tek sivil nükleer enerji santrali olan Bushehr geliyor. Özellikle Fordow’un, yeraltında kalın beton yapılarla korunan ve nükleer silah üretimiyle ilişkilendirilen bir merkez olması, bu tesisi gelecekteki askeri müdahaleler açısından kritik konuma taşıyor.
Operasyonun Sınırları ve Geleceği
Askeri uzmanlara göre İsrail, bu operasyonla İran’ın nükleer kapasitesine doğrudan zarar vermeyi hedeflerken, olası sivil kayıpları en aza indirmeyi amaçlayan selektif bir strateji izledi. Hedef alınan alanların çoğu nükleer silah üretimine katkı sağlayan ya da İran’ın bölgesel askeri gücünü destekleyen altyapılardan oluşuyor.
Ancak yeraltı tesislerinin hedef alınmaması, operasyonun sınırlı bir ilk aşama olduğu yorumlarına neden oldu. İsrail’in bu tesisleri vurabilmesi için daha gelişmiş mühimmat ya da ABD desteği gerekeceği değerlendiriliyor.
Uluslararası Dengeyi Etkileyecek Yeni Dönem
İsrail’in İran’a yönelik saldırısı, Orta Doğu’da askeri ve diplomatik dengeleri derinden sarsabilecek yeni bir dönemin kapılarını araladı. İran’ın nasıl karşılık vereceği ve İsrail’in daha ileri hamlelerde bulunup bulunmayacağı, bölge güvenliği açısından kritik önem taşıyor.
Gözler şimdi, İran’ın henüz hedef olmayan nükleer altyapılarında ve diplomatik cephede yaşanacak gelişmelere çevrildi.